1996 yılında hayatıma girmiş ve
17 yıldır beni hiç yalnız bırakmamış; her sevincimde ve her hüznümde her daim
acılarımla ve mutluluklarımla yanımda olmuş ilk, tek ve en büyük müzik grubunu
ilk kez canlı seyretme şerefine nail oldum.
Iron Maiden, efsanevi “Maiden
England European Tour” turnesini yeniden canlandırıyor ve eskiden olduğu gibi
92 yılına kadar olan parçalarını seslendiriyor konserlerinde. Yani bu turneyi
izleyen herkes yeni albümler ve şarkılar yerine New Wave Of British Heavy Metal
akımını başlatan efsane parçaları canlı olarak izliyorlar ve geçmişe masal dolu
bir yolculuk yapıyorlar. 26. Temmuz.2013 Cuma akşamı, İstanbul İnönü stadında
bu yolculuğa şahsen çıkmış biri olarak, ne kadar zor olsa da duygularımı
paylaşacağım.
Anthrax'ten Joey Belladonna ve Scott Ian ile beraber olduğum fotoğraflar..
Ülkemizde Heavy Metal müzik
yayını olarak çıkan tek basın organı Headbang dergisinin yazarları Erdem Tatar,
Sadi Tırak ve yakın arkadaşım Nitro grubunun vokalisti, organizatör Erdem Çapar
ile birlikte İstanbul’da, The Ritz Carlton Hoteldeyiz. Anthrax grubu; heavy
metal tarihinin thrash metal grupları arasında Metallica, Megadeth ve Slayer
ile birlikte “Big Four” olarak adlandırılan en iyi 4 grubundan biri olarak
gösterilen New York’lu bir grup. 80’li yılların başından bu yana profesyonel
müzik yaşamlarını sürdüren bu büyük efsanenin vokalisti Joey Belladonna ve
gitaristi Scott Ian ile Headbang dergisinin röportajı esnasında tanışıp,
fotoğraf çekildim. Bu iki büyük efsane yanımdaydı. Joey ile çekildiğim ilk fotoğrafı
beğenmedim ve ikinci fotoğrafı çekilmek için özür dileyerek tekrar yanaştım.
Tebessüm etti ve “Özür dileme” dedi. Scott ise elimi sıkmak yerine yumruk
selamı yaptı ve peş peşe iki fotoğrafta yeraldı benimle. 2007 yılında Blind
Guardian’dan Hansi Kürsch ve Andre Olbrich’le tanıştığım anlarda hissettiğim
duyguların aynısını yaşadım. Efsanevi anlardı. Yukarıda sözünü ettiğim bu grup,
bu büyük efsane Anthrax; Maiden England turnesinde Iron Maiden grubunun alt
grubu olarak sahneye çıkıyor. Her gün büyüklüğünü kabul ettiğim Iron Maiden’ın
bir kez daha ne kadar büyük bir grup olduğunu kanıtlayan bir gerçeklik.
Anthrax, başlı başına bir headliner grup zaten. Big 4’un bu efsane grubu
ülkemizde de Iron Maiden’ın alt grubu olarak sahne aldı. Iron Maiden konseri sayesinde
onları da izleme onuruna eriştik.
Iron Maiden bu efsane turnesinde
2 alt grupla turluyor. Voodoo Six, daha önce hiç dinlemediğim bir İngiliz hard
rock grubu. Anthrax ile tanışma fırsatını geri çeviremeyeceğim için onların
sahneden inmesine yakın stada giriş yaptım ve son 2 parçalarını dinledim.
Tatmin edici bir soundları ve sahne enerjileri vardı. Onlardan 15 dakika sonra
sahneye çıkan Anthrax ise adeta tozu dumana kattı. 1 saatten az sahnede
kaldılar ve sadece 9 parça çaldılar. Açılış parçaları “Caught In A Mosh” ve efsanevi AC/DC coverı “TNT” canlı
yaşanılası en güzel anlardandı. Böylesine büyük bir geçmişi ve tarihi olan “Big
4” efsanesinin playlistinde 9 parça olması ve 3’ünün de cover olması garipti
ama yinede eğlenceliydi Anthrax’ı izlemek. Anthrax’ten sonra sahne Iron Maiden
için hazırlanmaya başladı. Program setlistinde Maiden’ın 20:45 te sahneye
çıkacağı yazılıydı. 20:30’da Iron Maiden’ın official videolarını çeken bir grup
kameraman ve fotoğrafçı sahneye çıktı. Fotoğrafçılar, seyircilerden havaya
girmelerini istediler ve Maiden çıkmışçasına tüm fan.lar coştuk. Onlar da bizi
fotoğrafladılar.
Saati tam hatırlamıyorum ama Iron
Maiden 20:55 ya da 21:00’de sahneye çıktı. Moonchild ile konsere girdiler.
Onları ve Bruce’u görünce tüm yorgunluğumu unuttum. Saatlerdir ayakta durmanın
verdiği yorgunlukla ağrıyan bacaklarımı artık hissetmiyordum. Benim için ilk ve en önemli an ise
Moonchild’ın nakarat kısmında Bruce Dickinson’ın oldukça düzgün bir Türkçe ile
“HAYDİ TÜRKİYE!” diye bizlere seslenmesi oldu. Tüylerin diken diken olmasının
ötesiydi bu an benim için. Bruce Dickinson 55, Steve Haris ve Dave Murray 57,
Janick Gers ve Adrian Smith 56, Nicko McBrian ise 61 yaşındalar. Ama onlar,
80’li yıllardaki 30 yaşlarındaki ve en büyük enerjilerine sahip oldukları
anlardan farksızdılar. Çok enerjiktiler. Bruce Dickinson en canalıcı konuşmayı
Afraid To Shoot Strangers’tan önce yaptı. “Du-yduğumuza göre herkes İstanbul’da
ki konserlerini iptal ediyormuş ama Iron Maiden hiçbir şeyden korkmaz” dedi. Bizler
ise ona “Her yer direniş, her yer Taksim” diye sloganlarla cevap verdik. Her
şarkı esnasında Bruce’un “Scream for me İstanbul, scream for me Türkiye” diye
seslendiği anlarda gözlerim doluyordu. Afraid To Shoot Strangers şarkısını
seslendirirken konser için en sürpriz anlardan biri daha geldi. Şarkı
sözlerinde Bruce “God let us go now and finish what’s to be done” dediği mısra
da “God”tan sonra gökyüzüne bakarak “which one” dedi. En özel an ise Fear Of
The Dark’ın sözlerini “İstanbul in the dark” ve “Fear of the park” olarak
değiştirmesiydi. Kelimelerle anlatılamaz, yaşanılması en güzel anlardan
biriydi. Efsane şarkı Fear Of The Dark devam ederken Bruce seyircilerden aldığı
bir “Maiden Turkey” pankartını Nicko’nun davuluna yapıştırmak adına şarkının
sözlerini eksik söyledi. Konser devam ederken en büyük rüyamı gerçekleştirdiğim
için düşündüğümden daha az fotoğraf çektim onları izlemek ve dünya gözü ile
mümkün olduğundan daha fazla görebilmek adına sürekli onlarla vakit geçirdim,
gözlerimi onlardan ayırmaksızın. Bis esnasında sahneye geri döndüklerinde en
sevdiğim şarkıları The Evil That Men Do’yu seslendirdiler. Konser boyunca Eddie
harikaydı. Kostümleri süperdi, The Trooper’da Bruce Dickinson klasik İngiliz
askeri üniforması ve Britanya bayrağı ile sahnedeydi. The Evil That Men Do
sondan bir önceki parçaydı. Bize veda ettikleri parça ise bir başka özgürlük şarkısı
olan Running Free oldu. Çok anlamlıydı.
Iron Maiden İstanbul konserinde benim çektiğim bir kare..
Küçücük bir çocukken dinlemeye başladığım grubu,
hayatımın her döneminde yanımda olan bir efsaneyi canlı olarak gördüm ve
izledim. O gün gündüz, o gecenin hayalini bile kurarken gözlerimden yaşlar
akıyordu. Sevinç gözyaşının tanımını ilk kez o zaman hissettim. 26.Temmuz
akşamı ise hayatım boyunca çektiğim tüm acıların hislerimde bıraktığı
kaybolmaya yüz tutmuş izleri tamamen yok oldu. O geceden sonra yepyeni bir
insan olduğuma inanıyorum. Bu tamamen Iron Maiden sayesinde oldu. Tüm dünya da
fanların nasıl hissettiklerini biliyorum artık. 20’li yaşlarımı tamamladığımda
üzülüyordum. 29’dan 30’a geçtiğim an her şeyin değişeceğini biliyordum ama 30.
yaşımın en güzel yılım olacağını bilmiyordum. Umarım onları yeniden
görebilirim.
OSMAN ÇELİK
www.twitter.com/ocelik7
www.twitter.com/ocelik7