28 Temmuz 2013 Pazar

SEVİNÇTEN DAMLAYAN GÖZYAŞLARI: 26.07.2013 IRON MAIDEN TÜRKİYE KONSERİ

1996 yılında hayatıma girmiş ve 17 yıldır beni hiç yalnız bırakmamış; her sevincimde ve her hüznümde her daim acılarımla ve mutluluklarımla yanımda olmuş ilk, tek ve en büyük müzik grubunu ilk kez canlı seyretme şerefine nail oldum.


Iron Maiden, efsanevi “Maiden England European Tour” turnesini yeniden canlandırıyor ve eskiden olduğu gibi 92 yılına kadar olan parçalarını seslendiriyor konserlerinde. Yani bu turneyi izleyen herkes yeni albümler ve şarkılar yerine New Wave Of British Heavy Metal akımını başlatan efsane parçaları canlı olarak izliyorlar ve geçmişe masal dolu bir yolculuk yapıyorlar. 26. Temmuz.2013 Cuma akşamı, İstanbul İnönü stadında bu yolculuğa şahsen çıkmış biri olarak, ne kadar zor olsa da duygularımı paylaşacağım.



Anthrax'ten Joey Belladonna ve Scott Ian ile beraber olduğum fotoğraflar..

Ülkemizde Heavy Metal müzik yayını olarak çıkan tek basın organı Headbang dergisinin yazarları Erdem Tatar, Sadi Tırak ve yakın arkadaşım Nitro grubunun vokalisti, organizatör Erdem Çapar ile birlikte İstanbul’da, The Ritz Carlton Hoteldeyiz. Anthrax grubu; heavy metal tarihinin thrash metal grupları arasında Metallica, Megadeth ve Slayer ile birlikte “Big Four” olarak adlandırılan en iyi 4 grubundan biri olarak gösterilen New York’lu bir grup. 80’li yılların başından bu yana profesyonel müzik yaşamlarını sürdüren bu büyük efsanenin vokalisti Joey Belladonna ve gitaristi Scott Ian ile Headbang dergisinin röportajı esnasında tanışıp, fotoğraf çekildim. Bu iki büyük efsane yanımdaydı. Joey ile çekildiğim ilk fotoğrafı beğenmedim ve ikinci fotoğrafı çekilmek için özür dileyerek tekrar yanaştım. Tebessüm etti ve “Özür dileme” dedi. Scott ise elimi sıkmak yerine yumruk selamı yaptı ve peş peşe iki fotoğrafta yeraldı benimle. 2007 yılında Blind Guardian’dan Hansi Kürsch ve Andre Olbrich’le tanıştığım anlarda hissettiğim duyguların aynısını yaşadım. Efsanevi anlardı. Yukarıda sözünü ettiğim bu grup, bu büyük efsane Anthrax; Maiden England turnesinde Iron Maiden grubunun alt grubu olarak sahneye çıkıyor. Her gün büyüklüğünü kabul ettiğim Iron Maiden’ın bir kez daha ne kadar büyük bir grup olduğunu kanıtlayan bir gerçeklik. Anthrax, başlı başına bir headliner grup zaten. Big 4’un bu efsane grubu ülkemizde de Iron Maiden’ın alt grubu olarak sahne aldı. Iron Maiden konseri sayesinde onları da izleme onuruna eriştik.

Iron Maiden bu efsane turnesinde 2 alt grupla turluyor. Voodoo Six, daha önce hiç dinlemediğim bir İngiliz hard rock grubu. Anthrax ile tanışma fırsatını geri çeviremeyeceğim için onların sahneden inmesine yakın stada giriş yaptım ve son 2 parçalarını dinledim. Tatmin edici bir soundları ve sahne enerjileri vardı. Onlardan 15 dakika sonra sahneye çıkan Anthrax ise adeta tozu dumana kattı. 1 saatten az sahnede kaldılar ve sadece 9 parça çaldılar. Açılış parçaları “Caught In A Mosh”  ve efsanevi AC/DC coverı “TNT” canlı yaşanılası en güzel anlardandı. Böylesine büyük bir geçmişi ve tarihi olan “Big 4” efsanesinin playlistinde 9 parça olması ve 3’ünün de cover olması garipti ama yinede eğlenceliydi Anthrax’ı izlemek. Anthrax’ten sonra sahne Iron Maiden için hazırlanmaya başladı. Program setlistinde Maiden’ın 20:45 te sahneye çıkacağı yazılıydı. 20:30’da Iron Maiden’ın official videolarını çeken bir grup kameraman ve fotoğrafçı sahneye çıktı. Fotoğrafçılar, seyircilerden havaya girmelerini istediler ve Maiden çıkmışçasına tüm fan.lar coştuk. Onlar da bizi fotoğrafladılar.

Saati tam hatırlamıyorum ama Iron Maiden 20:55 ya da 21:00’de sahneye çıktı. Moonchild ile konsere girdiler. Onları ve Bruce’u görünce tüm yorgunluğumu unuttum. Saatlerdir ayakta durmanın verdiği yorgunlukla ağrıyan bacaklarımı artık hissetmiyordum.     Benim için ilk ve en önemli an ise Moonchild’ın nakarat kısmında Bruce Dickinson’ın oldukça düzgün bir Türkçe ile “HAYDİ TÜRKİYE!” diye bizlere seslenmesi oldu. Tüylerin diken diken olmasının ötesiydi bu an benim için. Bruce Dickinson 55, Steve Haris ve Dave Murray 57, Janick Gers ve Adrian Smith 56, Nicko McBrian ise 61 yaşındalar. Ama onlar, 80’li yıllardaki 30 yaşlarındaki ve en büyük enerjilerine sahip oldukları anlardan farksızdılar. Çok enerjiktiler. Bruce Dickinson en canalıcı konuşmayı Afraid To Shoot Strangers’tan önce yaptı. “Du-yduğumuza göre herkes İstanbul’da ki konserlerini iptal ediyormuş ama Iron Maiden hiçbir şeyden korkmaz” dedi. Bizler ise ona “Her yer direniş, her yer Taksim” diye sloganlarla cevap verdik. Her şarkı esnasında Bruce’un “Scream for me İstanbul, scream for me Türkiye” diye seslendiği anlarda gözlerim doluyordu. Afraid To Shoot Strangers şarkısını seslendirirken konser için en sürpriz anlardan biri daha geldi. Şarkı sözlerinde Bruce “God let us go now and finish what’s to be done” dediği mısra da “God”tan sonra gökyüzüne bakarak “which one” dedi. En özel an ise Fear Of The Dark’ın sözlerini “İstanbul in the dark” ve “Fear of the park” olarak değiştirmesiydi. Kelimelerle anlatılamaz, yaşanılması en güzel anlardan biriydi. Efsane şarkı Fear Of The Dark devam ederken Bruce seyircilerden aldığı bir “Maiden Turkey” pankartını Nicko’nun davuluna yapıştırmak adına şarkının sözlerini eksik söyledi. Konser devam ederken en büyük rüyamı gerçekleştirdiğim için düşündüğümden daha az fotoğraf çektim onları izlemek ve dünya gözü ile mümkün olduğundan daha fazla görebilmek adına sürekli onlarla vakit geçirdim, gözlerimi onlardan ayırmaksızın. Bis esnasında sahneye geri döndüklerinde en sevdiğim şarkıları The Evil That Men Do’yu seslendirdiler. Konser boyunca Eddie harikaydı. Kostümleri süperdi, The Trooper’da Bruce Dickinson klasik İngiliz askeri üniforması ve Britanya bayrağı ile sahnedeydi. The Evil That Men Do sondan bir önceki parçaydı. Bize veda ettikleri parça ise bir başka özgürlük şarkısı olan Running Free oldu. Çok anlamlıydı.

Iron Maiden İstanbul konserinde benim çektiğim bir kare..

Küçücük  bir çocukken dinlemeye başladığım grubu, hayatımın her döneminde yanımda olan bir efsaneyi canlı olarak gördüm ve izledim. O gün gündüz, o gecenin hayalini bile kurarken gözlerimden yaşlar akıyordu. Sevinç gözyaşının tanımını ilk kez o zaman hissettim. 26.Temmuz akşamı ise hayatım boyunca çektiğim tüm acıların hislerimde bıraktığı kaybolmaya yüz tutmuş izleri tamamen yok oldu. O geceden sonra yepyeni bir insan olduğuma inanıyorum. Bu tamamen Iron Maiden sayesinde oldu. Tüm dünya da fanların nasıl hissettiklerini biliyorum artık. 20’li yaşlarımı tamamladığımda üzülüyordum. 29’dan 30’a geçtiğim an her şeyin değişeceğini biliyordum ama 30. yaşımın en güzel yılım olacağını bilmiyordum. Umarım onları yeniden görebilirim.

OSMAN ÇELİK
www.twitter.com/ocelik7

GÖZÜ YAŞLI BİR VALS

Rüstem tek başına sürdürdüğü basit hayatını, her zaman sevdiği şeyleri yapmak için yaşayan sıradan bir insan olarak geçirmeye devam ediyordu...