2 Aralık 2014 Salı

SEVGİNİN DENGESİ

Ruhsuzluğun tek simgesi, günlük yaşantımıza daimi bir şekilde başka birini kattığımızda hissettiğimiz rahatsızlık duygusudur. O öyle bir rahatsızlıktır ki; hiçbir şeye benzemez. Tek gerçekliği adına sadece ilişki denmesidir. İçten içe kendinizi huzursuz hissettiğiniz sürece, bir adım atmaya çalışsanız dahi başarılı olamazsınız. Sevgi dengeleri değişiklik gösterir. Sizin onu sevdiğinizden sizi daha çok seven partneriniz, neden var olan sevginizi daha da köreltmeye yönelik davranışlarda bulunur ki? Benim hiçbir zaman anlam veremediğim nokta bu olmuştur. Sizi değiştirmeye çalıştıkça uzaklaşmanız daha kolay, kaçınılmayacak son ise onun için çok daha zor olacaktır.

Aslında hayat öyle dengesiz ki; sadece sevginin gücünü orantılamamız doğru olmaz. Tüm yaşamım boyunca vazgeçilmez bir bütünlüğüm oldu bu sevgi dengesi. Her birlikteliğimde ya çok sevip aynı şekilde sevilmedim ya da çok sevildim ve aynı şekilde sevmedim. Kişilerin her türlü his yoğunluğu farklılık gösterir ama şunu keşfettim; her türlü bu dengesizlik bir son yaratıyor ve bu son hep mutsuz bir son oluyor. Bıraktığı acı izleri ise son derece yıkıcı ve uzun sürebiliyor. Yani hiçbir iyi tarafı yok.

Aşk’tan o kelebeklerin karnınızda uçuştuklarını hissettiğiniz anlar olur. O anlar sürer. Hayatın en kötü oyunu ise, ruhunuza dokunan bütün o duygusal şarkıların ya da okuduğunuz her duygusal metnin size hissettirdiği o nefis romantizmin, aslında hiç hak etmeyen birisine karşı içinizde oluşmasıdır. Bir gün bunu fark edersiniz ve yine de iyimser tutumunuzdan vazgeçmeyip bu sevgiyi yaşatmaya çalışırsınız. Bu sizin büyük bir insan olduğunuzun değil, tam aksine duygusal ölüme yürüyen bir birey olduğunuzun kanıtıdır.

Bütün bu yazdıklarım istisna harici şeyler. İlk görüşte aşkın yanı sıra, zamanla birbirlerini tanıyan aklı başında insanlarda bu dengenin farkına varıp en az zarar verecek şekilde yollarını ayırırlar. Ama yukarıda bahsettiklerim içinse dayanılmaz bir sıkıntıdan öteye gidemez.

William Shakespeare ne güzel söylemiş.. “Ölümden önce söylenen aşk cennete akar. Cehennemde olsan bile bulur seni ve ölümcül alevlerin içinde serinletir ruhunu.” Cinsel tercihleri açısından aynı seçimleri paylaşmıyorum ama görüldüğü gibi sevgi her yerde sevgi. Ne güzel; adam ölürken bile sevgiye olan inancını kaybetmeyeceğini biliyormuş. Biz ise günümüzde sadece yiyişelim ve bırakalım birbirimizi..
OSMAN ÇELİK

www.twitter.com/ocelik7

GÖZÜ YAŞLI BİR VALS

Rüstem tek başına sürdürdüğü basit hayatını, her zaman sevdiği şeyleri yapmak için yaşayan sıradan bir insan olarak geçirmeye devam ediyordu...