Ruhsuzluğun tek simgesi, günlük
yaşantımıza daimi bir şekilde başka birini kattığımızda hissettiğimiz
rahatsızlık duygusudur. O öyle bir rahatsızlıktır ki; hiçbir şeye benzemez. Tek
gerçekliği adına sadece ilişki denmesidir. İçten içe kendinizi huzursuz hissettiğiniz
sürece, bir adım atmaya çalışsanız dahi başarılı olamazsınız. Sevgi dengeleri
değişiklik gösterir. Sizin onu sevdiğinizden sizi daha çok seven partneriniz,
neden var olan sevginizi daha da köreltmeye yönelik davranışlarda bulunur ki?
Benim hiçbir zaman anlam veremediğim nokta bu olmuştur. Sizi değiştirmeye çalıştıkça
uzaklaşmanız daha kolay, kaçınılmayacak son ise onun için çok daha zor
olacaktır.
Aslında hayat öyle dengesiz ki;
sadece sevginin gücünü orantılamamız doğru olmaz. Tüm yaşamım boyunca
vazgeçilmez bir bütünlüğüm oldu bu sevgi dengesi. Her birlikteliğimde ya çok
sevip aynı şekilde sevilmedim ya da çok sevildim ve aynı şekilde sevmedim.
Kişilerin her türlü his yoğunluğu farklılık gösterir ama şunu keşfettim; her
türlü bu dengesizlik bir son yaratıyor ve bu son hep mutsuz bir son oluyor. Bıraktığı
acı izleri ise son derece yıkıcı ve uzun sürebiliyor. Yani hiçbir iyi tarafı
yok.
Aşk’tan o kelebeklerin karnınızda
uçuştuklarını hissettiğiniz anlar olur. O anlar sürer. Hayatın en kötü oyunu
ise, ruhunuza dokunan bütün o duygusal şarkıların ya da okuduğunuz her duygusal
metnin size hissettirdiği o nefis romantizmin, aslında hiç hak etmeyen birisine
karşı içinizde oluşmasıdır. Bir gün bunu fark edersiniz ve yine de iyimser
tutumunuzdan vazgeçmeyip bu sevgiyi yaşatmaya çalışırsınız. Bu sizin büyük bir
insan olduğunuzun değil, tam aksine duygusal ölüme yürüyen bir birey olduğunuzun
kanıtıdır.
Bütün bu yazdıklarım istisna
harici şeyler. İlk görüşte aşkın yanı sıra, zamanla birbirlerini tanıyan aklı
başında insanlarda bu dengenin farkına varıp en az zarar verecek şekilde yollarını
ayırırlar. Ama yukarıda bahsettiklerim içinse dayanılmaz bir sıkıntıdan öteye
gidemez.
William Shakespeare ne güzel
söylemiş.. “Ölümden önce söylenen aşk cennete akar. Cehennemde olsan bile bulur
seni ve ölümcül alevlerin içinde serinletir ruhunu.” Cinsel tercihleri
açısından aynı seçimleri paylaşmıyorum ama görüldüğü gibi sevgi her yerde
sevgi. Ne güzel; adam ölürken bile sevgiye olan inancını kaybetmeyeceğini
biliyormuş. Biz ise günümüzde sadece yiyişelim ve bırakalım birbirimizi..
OSMAN ÇELİK
www.twitter.com/ocelik7