Bir
mükemmeliyet daha sona erdi. Eşsiz replikleriyle her izlediğimde huzura teslim
olduğum, son 4 yıldır hayatımın önemli bir parçası olan Being Human'da artık
yok. “The Vampire Diaries” ve “Supernatural” den sonra doğaüstü dizilerin
gerçek yaşamımıza adapte edilmiş halinin en önemli örneklerinden biriydi. Bir
tarih yolculuğuydu, iyilik ve aşk dolu bir maceraydı. Ama herşeyden öte
tertemiz, fedakarlıklarla ve özverilerle dolu bir arkadaşlığın en iyi
hikayesiydi.
Günümüzde
biz insanların ortaya koyamadığı dostluk değerlerini bize başarıyla aşılayan
bir yapımdı Being Human. Bir vampirin, bir kurt adamın ve bir hayaletin normal
bir insan gibi yaşayabilmeleri için gösterdikleri çaba aslında hepimizin içinde
bulunduğu bir yaşam mücadelesi örneğiydi. Bu yüzden nefis kurgulanmış ve beni
ekranda yeniden vampirizm temasına aşık eden bir eserdi. Bu diziyi izlememiş
olan tüm arkadaşlarıma muhakkak öneriyorum. Mutlaka kendinizden ve günlük
yaşamınızda karşılaştığınız değerlerden çok şeyler bulacaksınız ve her zaman
yüzünüzde bir tebessüm oluşturacaktır.
Being
Human projesi ilk olarak İngiliz BBC kanalının oluşturduğu başarılı bir
yapımdı. İngiliz versiyonunu izlemedim ancak Amerikan SyFy kanalının BBC’den
uyarladığı bu dizi; ana düşünce ele alındığında Londra’ da ya da Boston’ da
geçiyor olması pek fark ettirmiyor. Orijinal İngiliz yapımını izlemediğim için
BBC’nin dizisi hakkında yorumda bulunmayacağım. Amerikan yapımını izlemeye
başladığımda 4 yıl boyunca takip etmeyi bırakmadığım, her bölümü yayınlandığında
izlemeyi geciktirmediğim bir yapım oldu Being Human.
Öylesine
içten duygularla tasvir edilip ekrana taşınmış bir yapım ki; arkadaşlık
yıllarınızda, günlük hayatınızda ve aşk yaşamınızda her zaman zihninizde
yankılanmış çeşitli sorular olmuştur. Tüm bunlara istinaden bir rehber ve yol
gösterici cevaplar niteliğinde oluşabilecek her sonucu Being Human ile
görebiliyorsunuz. İlk 3 sezon boyunca baş roller olan; vampir Aidan, kurt adam
Josh ve hayalet Sally’nin bakış açılarından hayata dair ders niteliğinde
düşünce replikleri insanı müthiş bir dünyanın içine sokuyor. Senaristler o
kadar başarılılar ki; bir vampir, bir kurt adam ve bir hayaletin yapılarıyla
doğaüstü sınıfında bulunmalarını, onların düşünceleri ile de pekiştirip,
gerçekten çok farklı insan ötesi karakterlere bürünmelerini sağlamışlar ve
kesinlikle işlerini en iyi şekilde yapıp o karakterleri ekrana taşımışlar.
Ekrandan da, biz izleyenlerin yüreklerine, akıllarına taşıyıp, hayatlarımızı,
başarılarımızı, başarısızlıklarımızı profesyonellikle sorgulamamızı
sağlamışlar.
Being
Human’ı izleyin. Bir şey kaybetmezsiniz. Tam aksine hayatınıza birçok şey
katacağına eminim.
OSMAN
ÇELİK
10.04.2014
Mükemmel yorum.İzleyen biri olarak being human gibi muhteşem bir yapımın değerinin gerçek anlamda anlatılabildiği bir yazı olmuş.Bu güzel yazı için tebrik ederim
YanıtlaSilHakan Bey, beğendiğinize çok sevindim. Saygılar..
YanıtlaSil