10 Nisan 2014 Perşembe

BEING HUMAN'IN ARDINDAN



Bir mükemmeliyet daha sona erdi. Eşsiz replikleriyle her izlediğimde huzura teslim olduğum, son 4 yıldır hayatımın önemli bir parçası olan Being Human'da artık yok. “The Vampire Diaries” ve “Supernatural” den sonra doğaüstü dizilerin gerçek yaşamımıza adapte edilmiş halinin en önemli örneklerinden biriydi. Bir tarih yolculuğuydu, iyilik ve aşk dolu bir maceraydı. Ama herşeyden öte tertemiz, fedakarlıklarla ve özverilerle dolu bir arkadaşlığın en iyi hikayesiydi.

Günümüzde biz insanların ortaya koyamadığı dostluk değerlerini bize başarıyla aşılayan bir yapımdı Being Human. Bir vampirin, bir kurt adamın ve bir hayaletin normal bir insan gibi yaşayabilmeleri için gösterdikleri çaba aslında hepimizin içinde bulunduğu bir yaşam mücadelesi örneğiydi. Bu yüzden nefis kurgulanmış ve beni ekranda yeniden vampirizm temasına aşık eden bir eserdi. Bu diziyi izlememiş olan tüm arkadaşlarıma muhakkak öneriyorum. Mutlaka kendinizden ve günlük yaşamınızda karşılaştığınız değerlerden çok şeyler bulacaksınız ve her zaman yüzünüzde bir tebessüm oluşturacaktır.

Being Human projesi ilk olarak İngiliz BBC kanalının oluşturduğu başarılı bir yapımdı. İngiliz versiyonunu izlemedim ancak Amerikan SyFy kanalının BBC’den uyarladığı bu dizi; ana düşünce ele alındığında Londra’ da ya da Boston’ da geçiyor olması pek fark ettirmiyor. Orijinal İngiliz yapımını izlemediğim için BBC’nin dizisi hakkında yorumda bulunmayacağım. Amerikan yapımını izlemeye başladığımda 4 yıl boyunca takip etmeyi bırakmadığım, her bölümü yayınlandığında izlemeyi geciktirmediğim bir yapım oldu Being Human.

Öylesine içten duygularla tasvir edilip ekrana taşınmış bir yapım ki; arkadaşlık yıllarınızda, günlük hayatınızda ve aşk yaşamınızda her zaman zihninizde yankılanmış çeşitli sorular olmuştur. Tüm bunlara istinaden bir rehber ve yol gösterici cevaplar niteliğinde oluşabilecek her sonucu Being Human ile görebiliyorsunuz. İlk 3 sezon boyunca baş roller olan; vampir Aidan, kurt adam Josh ve hayalet Sally’nin bakış açılarından hayata dair ders niteliğinde düşünce replikleri insanı müthiş bir dünyanın içine sokuyor. Senaristler o kadar başarılılar ki; bir vampir, bir kurt adam ve bir hayaletin yapılarıyla doğaüstü sınıfında bulunmalarını, onların düşünceleri ile de pekiştirip, gerçekten çok farklı insan ötesi karakterlere bürünmelerini sağlamışlar ve kesinlikle işlerini en iyi şekilde yapıp o karakterleri ekrana taşımışlar. Ekrandan da, biz izleyenlerin yüreklerine, akıllarına taşıyıp, hayatlarımızı, başarılarımızı, başarısızlıklarımızı profesyonellikle sorgulamamızı sağlamışlar.


Being Human’ı izleyin. Bir şey kaybetmezsiniz. Tam aksine hayatınıza birçok şey katacağına eminim.

OSMAN ÇELİK
10.04.2014

2 yorum:

  1. Mükemmel yorum.İzleyen biri olarak being human gibi muhteşem bir yapımın değerinin gerçek anlamda anlatılabildiği bir yazı olmuş.Bu güzel yazı için tebrik ederim

    YanıtlaSil
  2. Hakan Bey, beğendiğinize çok sevindim. Saygılar..

    YanıtlaSil

GÖZÜ YAŞLI BİR VALS

Rüstem tek başına sürdürdüğü basit hayatını, her zaman sevdiği şeyleri yapmak için yaşayan sıradan bir insan olarak geçirmeye devam ediyordu...