8 Kasım 2015 Pazar

EN GENÇ VE EN BAŞARILI COACH UFUK SARICA


Bugün basketbol ligimizde çok önemli bir maç oynanacak. Son lig şampiyonu Karşıyaka, son finalist Efes'e konuk oluyor. Geçen yıl ki play off finali serisinde Efes'i hem İstanbul'da hem de İzmir'de 4 maç üst üste yenerek 27 yıl aradan sonra ikinci şampiyonluğuna kavuşan Karşıyaka takımında bu sezon çok önemli değişiklikler var. Efes'in ise bu maça çok farklı şekilde hazırlandığına inanıyorum. Efes bu yıl 40. kuruluş yılını kutluyor. Efes'i tam 20 yıldır izliyor ve takip ediyorum. Bırakın bir takıma üst üste 4 kez yenildiklerini herhangi bir kulvarda, değişik takımlardan bile üst üste 4 kez bir mağlubiyet serisi yaşadıklarını görmedim. Sezon öncesi Cumhurbaşkanlığı Kupası finalinde Samsun'da karşılaşan iki takımdan galip gelen Efes oldu ve Cumhurbaşkanlığı kupasını Karşıyaka'ya kaptırmadı. Bu çizgisinden kurtulmamak için elinden geleni yapacak yetenekli bir kadroya, akıl küpü bir coach'a ve geçen yıldan kalan bir hesaplaşma azmine sahipler. Arada geçen zaman boyunca herşey Efes'in lehine gitti. Cumhurbaşkanlığı finalini vermediler, Euroleague'de daha iyi bir konumdalar ve gün gibi ortada ki; Karşıyaka şu an TBL'nin yenilgisiz lideri olsa da çok yıpranmış durumda. Karşıyaka gördüğüm kadarıyla Euroleague sertliğinde basketbol temposunu kaldıramıyor, bu seviyelere alışık değil ve Euroleague'de başarısız bir performans çiziyor. Ellerinde ki tek şey TBL'de iyi bir sezon başlangıcı yapmış olmaları. Ama bu ritmi kaybetmek içinde bir sürü sebepleri var.

Karşıyaka'nın bu sezon ilk Euroleauge maçına gittim. İzmir'de Barcelona'yı yendiler ve bu muazzam bir zaferdi. Oyunun kontrolü hep Karşıyaka'daydı. Tribünde oturduğum yer Karşıyaka benchine çok yakındı. TV'ler çoğu zaman herşeyi göstermezler. Karşıyaka basketbol takımının içinde çok büyük bir kopukluk hissettim. Coach Ufuk Sarıca yaptığı hatalı bir hareketten sonra Justin Carter'ı uyarıyordu. Maçın devam ettiği bir andı ve benchte ki Carter, Ufuk hocaya öyle bir çıkışıyordu ki bağırışları nerdeyse tribüne ulaşıyordu. Ardından çok ilginç birşey daha gördüm Carter parmağıyla Ufuk Sarıca'ya uyarı işareti yapıyordu sanki "benimle uğraşma kötü olur" der gibi bir hareketti. Ufuk hiç oralı olmadan döndü ve sahadakilere direktif vermeye devam etti. Bu tablo basketbol adına çok çirkin bir görüntüydü. Düşünsenize, önde götürdüğünüz bir maçta bile böyle problemler yaşıyorsunuz, kontrolü kaybettiğiniz ve kazanma ihtimalinizin uzak olduğu maçlarda ne yapacaksınız? İşte bu takım içi sorunların en büyük yansıması Lokomotiv Kuban deplasmanı oldu. İlk yarı 5 sayı ile önde kapattı Karşıyaka ama maçı 20 sayı farkla verdi. İlerleyen haftalarda Ragland'ın da takımda uyumsuzluk yarattığını ve coach Ufuk Sarıca ile problemler yaşadığını gördük. Karşıyaka Türkiye Basketbol Liglerinin şampiyonu, onlara sonuna kadar saygı duyuyorum ve seviyorum ama bu mantalite ile ilerledikleri sürece bir sonraki şampiyonlukları yine 20 küsür yıl sonra gelir.

Aslında söylemeden geçmek istemediğim bir başka konu da coach Ufuk Sarıca'nın durumu. Ufuk hoca çok büyük bir enerji ile Karşıyaka'ya tarihinin en büyük başarılarını yaşattı. Ama onun görevi burda bitmeliydi. Karşıyaka, Türkiye şampiyonu olduktan sonra Euroleague'de final four oynayacak bir kapasiteye sahip değil. Elbette bu harika olurdu ve bunu istemediğimden söylemiyorum kimse yanlış anlamasın ama eğri oturup doğru konuşalım; bunun için ne gerekli bütçeye ne de yeterli kadroya sahipler. Ufuk Sarıca'nın burdaki kararını asla anlayabilmiş değilim. Avrupa'da koyulan hedef sadece Euroleague'de bir üst tur ve kazandıracağı şeyler en iyi ihtimalle belki bir lig şampiyonluğu daha ya da Türkiye kupası. Amaçlar bu kadar belirginken Karşıyaka'da kalmayı tercih etti. Bu karara sonuna kadar saygı duyuyorum mutlaka bildiği birşeyler vardır. Ama düşünmeden edemiyorum; Panathinaikos kulüp yetkilileri onu ikna etmek için günlerce İzmir'de kaldılar fakat o kabul etmedi. İlk coachluk yıllarında Efes'in başında çok önemli bir tecrübe edindi. Ama daha yeniydi ve Türkiye liginde de, Euroleague'de de başarısız oldu. Sonra Karşıyaka'ya geldi. Orda ona verilen görevi layıkıyle yaptı. Orta sıralarda gidip gelen bir takımı adım adım Türkiye şampiyonluğuna taşıdı. Sonra önüne koyulan yetersiz bütçe ve şampiyon yaptığı takımdan giden oyuncular bile düşüncesini değiştiremedi. Sonuç olarak, şu anda Euroleague'de ilk tur grup maçları tamamlanmak üzereyken son sıradalar. TBL'de firesiz devam ediyorlar ama Euroleague'in onları fazlasıyla yıprattığı bir gerçek ve bu akşam oynayacakları Efes maçında bu sezon TBL'de ki ilk yenilgilerini almaları da muhtemel. Ufuk Sarıca genç bir coach ve önünde daha upuzun yıllar var ama benim düşüncem Karşıyaka'dan ayrılmayışıyla kariyerinin en büyük hatalarından birini yaptı. Karşıyaka Türk basketbol tarihinin önemli kulüplerinden biri ancak TBL'de yıllarca şampiyonluğa oynayacak ya da Euroleague'de final four kovalayacak ne bütçeleri var ne de kadroları. Bir sezon yüreğinle, parkelerde adeta can verircesine oynarsın ve bileğinin hakkıyla şampiyonluğu kazanırsın ama geldiğin yer bellidir ve bu başarıdan sonra yıldızlar bir bir giderler. Daha çok para kazanabilecekleri takımlara, daha çok kendilerini gösterebilecekleri ve daha çok başarılı olabilecekleri kulüplere giderler. Bu bir sistemdir. Her zaman daha iyi kontratı alabilmek için yol alırlar.

Ufuk Sarıca'nın içindeki basketbol ve Karşıyaka sevgisini anlıyorum. Belki gerçekten İzmir'i ve İzmir'de yaşamayı seviyor bu yüzden saygı duymak lazım. Ama şu an Panathinaikos'un başında olsaydı. Günün birinde Ivkovic ya da Obradovic gibi efsane bir coach olma ihtimali, mevcut kadrolarda ve onun basketbol zekasında daha yüksek olurdu. Yani bunu düşünmeden edemiyorum. Bu adam orta sıralara ait bir takımı ligin zirvesine çıkarıp şampiyon yaptı. Takımın yıldızları bir bir daha iyi kontrat alacakları takımlarla anlaşıp gittiler. Kadro derinliği yokolmuşken bir de TBL şampiyonu coach Eurobasket'te milli takımımızda yardımcı antrenörlük yaptı. Tamam ay yıldızımız başka, o bayrağa olan sevgimizden her görev kabul edilir ama şampiyon takım kimliğini koruyamadı ve Ufuk hocanın önünde daha iyi bir gelecek varken o kalmayı seçti. Bu gerçekten çok büyük yürek isteyen bir hareketti ve Ufuk Sarıca bunu gösterdi. Karşıyaka basketbol takımının içindeki problemleri, anlaşmazlıkları ve uyumsuzlukları gördükten sonra o takımın başarılı bir sezon geçireceğini düşünmüyorum. Umarım en iyi senaryo Ufuk hoca için gerçekleşir ve önündeki yıllarda daha çok başarıyı yakalar. Aydın Örs ve Ergin Ataman'dan başka kariyeri başarı dolu Türk coachlarımız yoktu. Şimdi Ufuk'ta var. Pınar Karşıyaka basketbol takımı ve Ufuk hoca için en iyi şeyleri diliyorum. Umarım başarıyla devam ederler.

OSMAN ÇELİK
www.twitter.com/ocelik7

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

GÖZÜ YAŞLI BİR VALS

Rüstem tek başına sürdürdüğü basit hayatını, her zaman sevdiği şeyleri yapmak için yaşayan sıradan bir insan olarak geçirmeye devam ediyordu...